İtalyan Kültür Merkezi, hoşgörünün ve kültürel zenginliğin bir sembolü olan Galata’nın, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan büyüleyici öyküsünü aktaran, yönetmen Serkan Koç imzalı, “Galata, Bir Ütopya Adası” belgeselinin galasına ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyor.
Çekimleri İtalya ve Türkiye’de yapılan, yapımı 2 yıl süren belgesel, Galata ve İstanbul’un eşsiz tarihini, “Türk DaVinci” sıfatı takılan Matrakçı
Nasuh’un ünlü İstanbul minyatürü eşliğinde anlatıyor. Eser, tam beş asır sonra, günümüzün ünlü minyatür sanatçısı Taner Alakuş tarafından, sekiz aylık bir emekle yeniden üretildi. Galatlı savaşçılar, Fenikeli denizciler, Venedikliler, Cenevizliler, bankerler, ibadethaneler,
balozlar, müneccimler, kabadayılar, çığlıklar…
Belgesel, izleyiciyi soluksuz bir tarih yolculuğuna çıkartıyor. Matrakçı Nasuh’tan Abidin Dino’ya, Andre Chenier’den James Balwin’e,
Cervantes’den J. Jacques Rousseau’ya Galata’nın sokaklarını kimler adımladı? Ceneviz, Frenk, Yahudi, Ermeni, Rum, Müslim ve Gayrimüslim 72 millet, bu ütopya adasında bir arada nasıl yaşadı? Galata’nın izlerini Venedik ve Cenova’ya dek süren belgeselin müzikleri,
İtalyan müzisyen Giovanni Floerani tarafından 12. yüzyıl ezgileriyle yapıldı. Seslendirmesini usta sanatçı Aydoğan Temel’in yaptığı belgeselde, geçen yıl kaybettiğimiz Konto Kraliçesi Nurhan Damcıoğlu’nun son ropörtajı da yer alıyor. Belgeselin yönetmenliğini Serkan Koç,
yapımcılığını Emin Selim Akgül üstlendi.
Açış konuşmalarını Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve İtalyan Kültür Merkezi Müdürü Salvatore Schirmo’nun yapacağı galada, büyük kültürlerin devasa izler bıraktığı Ütopya Adası’nı keşfedeceksiniz.
Salonda gösterim, Türkçe seslendirmeli, İtalyanca altyazılı.
- Rezervasyon gerekmemektedir. İzleyici sayısı salon kapasitesi kadardır. Gösterim başladıktan sonra girişlere müsade edilmeyecektir.
Fragman:
BİR ÜTOPYA ADASI GALATA
Onuncu Osmanlı Padişahı… Batı’daki namıyla Muhteşem Süleyman, ordusunu İmparatorluğun en uzun sürecek seferine hazırlıyordu. Hedef, Bağdat’tı. Zaferinden o kadar emindi ki, Doğu’nun kilidini açacak bu uzun seferin, baştan sona kayıt altına alınmasını istedi. O dönemin kayıt aleti ise tabii ki kâğıt, kalem ve fırçaydı. Bu üç silahı en iyi kullanan kişi, Türklerin Da Vinci’si denilen Matrakçı Nasuh’tu.
Keskin zekâsı, engin yeteneği ve çok yönlü kişiliğiyle gerçek bir Rönesans insanı olan Matrakçı, Kanuni’nin menzil namesini çizmeye, Galata’dan başlamaya karar verdi. Çünkü bu büyülü tepe, kendisi gibi Osmanlı’nın Rönesans’ını yaşıyordu. Dillerin, dinlerin ve kültürlerin muazzam bir panoramasıydı. Mevlevihane ile sinagog, tüccar ile kabadayı, cami ile meyhane, balıkçı ile banker, adeta bir Ütopya Adası kurmuştu.
“Bir Ütopya Adası, Galata” belgeseli, Galata’nın eşsiz tarihini Matrakçı’nın minyatürü eşliğinde anlatıyor. Minyatür, günümüzün en önemli minyatür sanatçılarından Taner Alakuş tarafından, Beş asır sonra yeniden yaratıldı. Sanatçının; minyatürü ortaya çıkartan her dokunuşuyla, bir zaman tüneli açılıyor. Galatlı savaşçılar, Fenikeli denizciler, Cenevizliler, Bizans, Osmanlı, bankerler, ibadethaneler, meyhaneler, balozlar, kâşifler, istilalar, afetler, çığlıklar, sevinçler, kantolar, naralar… Seyirci, yüzyıllar önce yaşamış bir sanatçının minyatürü eşliğinde, büyük kültürlerin devasa izler bıraktığı bu Ütopya Adası’nı keşfediyor.
Belgeselin bir ayağı da, İtalya’da çekildi. Galata’yı kuran İtalyan denizcilerin izleri Cenova ve Venedik’te arandı. Belgeselin müzikleri, 12.yy İtalyan müziğini yaşatan bir müzik grubu tarafında hazırlandı. Onlar ve müzikleri eşliğinde Venedik’ten girdiğimiz bir çarşının arka kapısı Yelkenci Han’a, bir hanın kıvrılarak yükselen merdivenleri Galata Kulesi’ne, dehlizin sonu Serpuş Han’a açılıyor. Böylece belgesel, müziğin açtığı yolda, İtalya ile Galata arasında bir kültür köprüsü kuruyor.
Matrakçı Nasuh’tan Abidin Dino’ya, Andre Chenier’den James Balwin’e, Galata’nın sokaklarını kimler adımladı? Ceneviz, Frenk, Yahudi, Ermeni, Rum, Müslim ve Gayrimüslim 72 millet, bu hoşgörü adasında bir arada nasıl yaşadı?