Oyuncular: Jean-Louis Trintignant, Stefania Sandrelli, Dominique Sanda, Gastone Moschin, Enzo Tarascio
Alberto Moravia’nın aynı adı taşıyan romanından Bertolucci tarafından çekilen Konformist, yönetmen için bir atılım filmi olup, kendisini dünya çapında tanıtacak filmlerin tüm özelliklerini içeriyor.
İkinci Dünya Savaşı’nın kapılarında, faşist politik polislerin casusu olan Marcello Clerici, balayında Paris’e gider. Balayı aslında bir bir bahane: eşi Giulia’nın haberi olmadan, Marcello eski faşist bir siyasi muhalif olan eski profesörü ortadan kaldıracaktır. Kahraman, erotik ve politik iç içe geçme telaşında, rejime olan inancı zarar görür ve profesörün karısına aşık olur. Görev tamamlanmış olacak ama korkulfuüu şekilde onun yüzünden değil.
Film, yirminci yüzyılın insanının ikiyüzlülüğünün psikanaliz zamanında ve faşizm yoluyla cinselliğin krizi, ve onunla birlikte bir rejimin en büyük ihtişamından, düşüşüne kadar göreceli çelişkileri ve gerekli değerleriyle dikkatli bir şekilde analiz ediyor. Konformist (ve sadece) “Faşizme” ve akabinde de burjuvaziye karşı duruşunu, boş ve kalıplaşmışlarla dolu standartlaştırıcı kitlelere uyum sağlayan bir sosyal sınıfı ortaya koyar. Bertolucci, yalnızca gerçekliğin gölgelerini görmekten memnun olan faşist burjuvazinin körlüğünün büyük metaforunu ortaya koyuyor (Plato mağarasının efsanesi tüm filmin merkezinde yer almakta) ve ayrıca savaş sonrası yeni realiteye uymaya, hayatta kalmaya ve yeni düşen rejimle ortaya çıkan karmaşıklığına uymaya hazır olduğunu ortaya koyuyor.
Film, çekimde eşmerkezli geri dönüşler, uzun sıralı planlar ve çarpık çekimler arasında sürekli bir zamansal değişim içinde sembolizm açısından zengin bir tür optik dışavurumculuğu ortaya koyan görüntü yönetmeni Vittorio Storaro ile eşit olarak paylaşılması gereken zarif bir tasarıma sahip. Her anlamda eser, Stenberg’den Ophuls’e kadar Alman dışavurumculuğuna saygı duyuyor ve Godard’ın saygısını eksik etmiyor (Profesör Quadri’nin Paris’teki evinin telefon numarası ve adresi, 1970’teki Godard’ın telefonuna denk düşmektedir). En iyi yabancı film olarak Altın Küre’ye özgün olmayan en iyi senaryo olarak Oskara’a aday gösterilmiştir.